ALBERT CAMUS'DAN ALINTILARIN KAFAMDAKİ YANKILARI
Demiş Camus. Haklı mıdır? Belki de. Çünkü insan intihar etmemeye her karar verdiğinde aslında yaşamaya karar vermiş olur. Her intihar etmediği gün biraz daha yaşama döner yüzünü. Ne kadar iyi bir karar olduğunu yargılayamam ama büyük bir felsefi sorun olduğu aşikar, yine Camus'yu alıntılayacak olursam: "Gerçekten önemli olan tek bir felsefe sorunu vardır: İntihar. Felsefenin cevap bulması gereken en önemli soru, hayatın yaşamaya değip değmeyeceği konusunda yargıya varmaktır.""İnsanın her gün yaptığı en iyi şey intihar etmemeye karar vermektir."
Sahi, hayat gerçekten yaşamaya değer mi? Niçin yaşıyoruz, niçin ölüyoruz? Hayatta bir amaç bulmak niçin bu kadar zor veya bu amacı kaybetmek niçin bu kadar kolay?
Ben bu soruların hiçbirine cevap bulamadım daha. Bulabileceğimden de çok emin değilim. Bulsam bile ya cevap beni kötüye sürükler yahut daha beteri beni tatmin etmezse, ne olacak?
Kafamdaki bu sorular bilinmeyenin çekiciliğini ve korkutuculuğunu taşıyor. Cevapları bulmak istediğim kadar da korkuyorum bu cevaplardan. Düşüncelerim beni çok sık korkutuyor. Neden bilmiyorum. Ama buna rağmen her gün intihar etmemeye karar veriyorum. Kafamdaki güneş görmeyen dünyamda, çürümüş ahşap zeminli bir dünyada her gün tekrardan uyanıyorum. Bazen aynı anda uyanmıyoruz ama uyanıyor. Bir yanıma çok saçma gelen, diğer yanımın bizzat şahit olduğu varoluş sancılarının vücut bulmuş hali olarak geziniyorum kafamda..
Yorumlar
Yorum Gönder