KARANTİNA

  Gençliğimin en güzel yılları olması gereken yılları evde, karantinada geçiriyorum. Daha vahim olan ise bundan çok da pişman olmamam. Tabii dışarı çıkmak, doyasıya denizi ve gökyüzünü seyretmek istiyorum ama o boş kalabalığı hiç özlemediğimi itiraf etmeliyim. Gereksiz hiçbir insanın yüzünü görmek zorunda kalmıyorum.

  Ayrıca zamanım yok diyerekten yapmadığım her şeye zamanım var artık. Bütün gün bana ait artık. Nitelikli bir şekilde harcayıp harcamamak bana kalmış.

  Bir şikayetim var ki uyku düzenim düzelmek bilmiyor. Sabahın köründe uyuyup akşam uyanmak insana geçmek bilmeyen bir baş ağrısı veriyor. Ama uyku düzenim müdahale kabul etmiyor. Çünkü şu zamanda beni akşam uyuyup sabah erken kalkmaya zorlayan hiçbir etken yok. Zira sadece benim değil evdeki herkesin uyku düzeni rezalet.

  Aynı zamanda güneşin olduğu vakitlerde çok uyanık olmadığımdan gecenin melankolisi sürekli üzerime çöküyor. Sürekli bir depresiflik, sürekli bir hüzün... Gün yüzü görmüyorum.

  Aman dedim, ne varsa akışına bıraktım zaten. Hayatımın seyircisiyim şu an. Müdahalesiz izliyorum. Bakalım sonu nereye varacak.

Yorumlar

Popüler Yayınlar